Medya: Gözlerimi kaparım gerekeni yaparım

Ayşenur Arslan: Hayatın Parantez Açtığı Anlar

Bazen hayat, insanlara dünyanın gamını ve yükünü bir kenara bırakıp kendilerine bakma fırsatı sunar. Ayşenur Arslan, bir hastanede iki gün geçirirken, ilaçlar ve ölçümlerle uğraştı. Sonrasında, bu parantez kapanır ve yeniden normal hayata dönülür.

CHP’nin kırmızı kartı ve Erdoğan’ın kırmızı kitabı gibi konular gündemdedir. Trump, Erdoğan’ın kulaklarını çınlattığı bir basın toplantısında ilginç açıklamalarda bulunur.

Trump, Türkiye’nin uzun yıllardır Suriye’nin peşinden farklı isimlerle gittiğini belirtir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dostu olarak tanımlar ve aralarındaki ilişkiden övgüyle bahseder. Her ne kadar iki lider farklı düşmanlarla karşı karşıya olsalar da, Trump, Erdoğan’ı belirli kişilere karşı adım atmamak konusunda desteklediğini söyler.

Trump’ın bu sözleri medyada sansürlenirken, ülkemizde de benzer şekilde sansür uygulamalarının olduğu vurgulanır. İleri demokrasi kavramı sorgulanırken, farklı bakış açılarıyla olaylar değerlendirilmeye devam edilir.

Medya ve Sansür

Medyadaki sansür uygulamaları, ülkemizde olduğu kadar diğer ülkelerde de sıkça karşılaşılan bir durumdur. Özgür ve doğru haber alma hakkı, sıkça kısıtlanmaktadır.

Öcalan’ın durumu, Trump-Erdoğan ilişkisi gibi konular medyada sansürlenirken, gerçeklerin ne kadar net bir şekilde yansıtıldığı tartışmalı hale gelir. Bu durum, demokrasi ve basın özgürlüğü açısından büyük sorunlara işaret etmektedir.

Ülkemizde ve dünyada yaşanan olayların doğru ve tarafsız bir şekilde aktarılması, medyanın en temel sorumluluklarından biridir. Ancak günümüzde yaşanan sansür uygulamaları, bu sorumluluğun ne kadar yerine getirilebildiğini sorgulamamıza neden olmaktadır.

Gerçekleri görmek ve doğru bilgilere ulaşmak için medyanın özgür olması ve sansürün kaldırılması büyük önem taşımaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir