Eli kanlı terör devleti İsrail 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 20 binden fazla sivili acımasızca öldürdü.
Gazze’de yaşayanları soykırıma tabi tutan İsrail’de tüm dünyadan yükselen tepki sesleri giderek artarken en büyük destekçisi ABD ile de kriz yaşadığı ortaya çıktı.
ABD’li Washington Post gazetesi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gerilimin giderek yükseldiğini yazdı.
Biden’ın bağımsız bir Filistin Devletini desteklediğini ve bu konuda ısrarcı olduğunu öne süren gazete, Netanyahu’nunun bunu reddettiğini ve bu anlşamazlığın nasıl çözüleceğinin belirsiz olduğunu yazdı.
Gazeteye konuşan diplomatlar Netanyahu’nun evlerinden edilecek yüz binlerce Filistinliyi kabul etmesi için Mısır’a baskı yapılmasını istediğini belirtiyor.
İsimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan üç diplomat ve bir üst düzey yetkiliye göre Netanyahu, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’ye bu konuda baskı yapılması için ABD Başkanı Joe Biden’ın yanı sıra İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la da görüştü. Her iki lider de öneriyi ellerinin tersiyle itti.
Diplomatlara göre Netanyahu’nun tüm ısrarlarına rağmen Gazze nüfusunu başka bir yere yerleştirme planı, büyük bir ‘insan hakları ihlali’ olacağı için kabul edilmedi. Üstelik diplomatlara göre Mısır da çok sayıda Filistinliyi kabul etmeye niyetli değil.
İsrail ile Hamas arasındaki savaş 77.gününde tüm hızıyla sürüyor. İsrail, şu ana kadar 20 bini aşkın Filistinliyi katletti. İsrail, en büyük katliamlarını Gazze’deki en büyük sağlık merkezi olan Şifa Hastanesi’nde gerçekleştirdi. Dünya kamuoyundan gelen tepkiler üzerine İsrail, Şifa Hastanesi’nin altında Hamas karargahı olduğunu iddia eden görüntüler ve animasyonlar yayınladı. İsrail Savunma Kuvvetleri sözcüsü Daniel Hagari 27 Ekim’deki brifingde konuyu dile getirmişti. Hagari, beş hastane binasının doğrudan Hamas faaliyetleriyle ilgili olduğu; binaların askerler tarafından roket saldırılarını yönlendirmek ve askerleri komuta etmek için kullanılan yer altı tünellerinin üzerinde yer aldığı ve tünellere hastane koğuşlarının içinden erişilebilmesi için olduğunu ve bu iddiaların somut kanıtlarla da desteklendiğini söylemişti. Daha sonra yapılan analizlerde ise görüntülerin montaj veya kurmaca olduğu ıspat edildi. Bugün de ABD merkezli Washington Post gazetesi Şifa Hastanesi’nin altında Hamas karargahı olduğuna dair herhangi bir kanıt olmadığını öne sürdü.
Washington Post; açık kaynaklı görseller, uydu görüntüleri ve kamuoyuna açıklanan tüm İsrail ordu materyalleri üzerinde yaptığı analizlerin sonucunu açıkladı.
Buna göre İsrail hükümeti tarafından sunulan deliller, Hamas’ın hastaneyi bir komuta ve kontrol merkezi olarak kullandığını göstermekte yetersiz kalıyor.
WP analizi şunları gösteriyor:
İsrail birliklerinin hastaneye girmesinden saatler önce Biden yönetimi, İsrail’in iddialarını desteklediğini iddia ettiği ABD istihbarat değerlendirmelerinin gizliliğini kaldırdı.
Baskın sonrasında İsrailli ve ABD’li yetkililer ilk açıklamalarının arkasında durdular.
WP’a açıklama yapan Biden yönetimi yetkilisi “Hamas’ın hastaneyi komuta ve kontrol noktası olarak kullandığına dair istihbarata kesinlikle güveniyoruz. Hamas, İsrail içeri girmeden kısa bir süre öncesine kadar rehineleri hastane yerleşkesinde tutuyordu” dedi. Ancak ABD hükümeti gizliliği kaldırılan hiçbir materyali kamuya açıklamadı ve yetkili bu değerlendirmenin dayandığı istihbaratı paylaşmadı.
WP bu durumu şu sözlerle analiz etti: Yüzlerce ölmekte olan hastayı ve binlerce yerinden edilmiş insanı barındıran bir yerleşkenin ABD’li bir müttefik tarafından hedef alınmasının son yıllarda eşi benzeri yok.
İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi’ne girmesinden yaklaşık 24 saat sonra İsrail ordusu radyoloji ünitesinde içinde kalaşnikof tarzı bir tüfek ve bir şarjör bulunan çantaya ilişkin görüntü yayınlandı. Aynı günün ilerleyen saatlerinde İsrail ordusu, hastanede yaklaşık 12 kalaşnikof tarzı tüfek, mühimmat, birkaç el bombası ve kurşun geçirmez yelek bulunduğunu iddia etti. Ancak Washington Post, silahların kime ait olduğunu veya radyoloji birimine nasıl geldiklerini bağımsız olarak doğrulayamadı.
O günden bu yana geçen haftalarda, Gazze’deki diğer hastaneler, Şifa’da yaşananlara benzer şekilde saldırıya uğradı. Bu, saldırılar savaşta bir dönüm noktası değil, aynı zamanda İsrail’in savaş yasalarına bağlılığı konusunda hayati bir örnek haline getirdi.
İsrail ordusu, hastaneye saldırısıyla ilgili elde edilen askeri avantaj olup olmadığı hakkında yorumda bulunmadı.
WP’un uzmanlarla yaptığı çeşitli tartışmalar sonucu ulaştığı sonuç, hastaneye baskın sonrasında İsrail güçleri tarafından ortaya çıkarılan yer altı tünelinin, hastanenin altında olsa da savaş sırasında orada bir komuta merkezinin faaliyet gösterdiğini kanıtlamayacağı oldu.
WP, Şifa’nın altındaki tünelin haritasını çıkarmak için İsrail ordusundan gelen görsel kanıtları analiz etti ve bunu ordunun orijinal iddialarıyla karşılaştırdı.
Analizler soncunda ordu tarafından vurgulanan beş binadan hiçbiri tünellere bağlanmıyordu ve Hagari’nin iddia ettiği gibi tünellere hastane koğuşlarından erişilebileceğini gösteren hiçbir kanıt bulunmadı.
Ameliyathane binasının altındaki bir bölümde iki küçük banyo, bir lavabo ve iki boş oda tünelle birleşiyor ve Hagari, odaların ve tünelin elektriğini, suyunu ve klimasını Şifa’dan aldığını söylemişti. Hagari, elektrik kablolarını kanıt olarak göstererek bir odanın “operasyon odası” olduğunu da eklemişti.
İncelemeler sonucunda, beyaz kiremitli odalarda komuta ve kontrol amaçlı ya da başka amaçlarla kullanıldığına dair herhangi bir kanıt görünmüyordu. Çöp, yiyecek kapları, giysiler veya diğer kişisel eşyalar da dahil olmak üzere yakın zamanda yerleşime dair hiçbir iz bulunamadı.
Hamas, 18 Kasım’da yaptığı açıklamada, El Şifa’yı kullandığı yönündeki iddiaları “bariz yalan kampanyasının” parçası olarak nitelendirdi.